
Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim'el Hayyam veya Ömer Hayyam (d. 18 Mayıs 1048 - ö. 4 Aralık 1131) Fars, şair, filozof, matematikçi ve astronom.
Hayyam Nişaburludur. Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medresede zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad'dan eğitim görmüş ve hayatı boyunca her ikisi ile de ilişkisini kesmemiştir. Bazı kaynaklar; Hasan Sabbah'ın Rey kentinden olduğu Nizamül-Mülk'ün de yaşça Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah'tan büyük olduğunu ve böylece aynı medresede eğitim görmediklerini belirtmektedir. Yine de Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk'ün ilişki içinde olduklarını inkar etmemektedir. (Kaynak: Semerkant-Amin Maalouf)
Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Dünyanın ilk rasathanesini kurmuştur. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astronomi konularında dünyanın önde gelen bilim adamlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir. Bunun yanısıra şu anda bilinmeyen denklemlerinde kullanılan x teriminin ortaya çıkardığı su götürmez bir gerçekçtir. Bunun hikayesi şöyledir;
Hayyam cebir çalışmalarında blinmeyene "şey" demiştir. Şey terimi İspanyollara geçtiğinde, "xey", "xeo" olarak telafuz edilmiştir. Bunun kısaltılması sonucunda "x" terimi ortaya çıkmıştır.
Doğuda rubaiyat türünün kurucusu olarak kabul edilmektedir. Rubailerinde çoğunlukla şaraptan bahseden Hayyam hiçbir dini kabul görmeyerek kendine özgü bir evren anlayışı kurmuştur.
Sözü ona bırakalım;
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?
Nerdesin? Sana baş kaldırmışım işte;
Karanlık içindeyim, ışığın nerde?
Cenneti ibadetle kazanacaksam
Senin ne cömertliğin kalır bu işde?
Cennette huriler varmış, kara gözlü;
İçkinin de ordaymış en güzeli.
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.
Bir şeyh bir fahişeye demiş:"Utamaz kadın".
"Hergün sarhoşsun, hergün birinin kucağındasın."
"Doğru." demiş fahişe;"Ya sen?"
"Sen göründüğün adam mısın?"
Yunus Emre'de sıra...
1240 yılında doğup 1321 yılında vefat ettiği bilinmektedir.
Türk edebiyatının ve tassavufunun Anadolu'daki kurucusu olduğu su götürmeyen bir gerçektir. Hacı Bektaşi Veli erkanınıdandır. Şiir sayısı somut olarak 1000 küsürdür ancak bir efsaneye göre 3000 şiir yazmıştır. Ancak Yunus Emre'nin tassavufunun karşıtı bir imam 1000 şiiri yakmış, 1000 şiiiri göle atmış geri kalan şiirleri okumaya başlayınca yanlış bir şey yaptığının farkına varmıştır. Göle atılan 1000 şiir denizlere, yakılan 1000 şiir semalara, geri kalan 1000 şiir karaya nur dağıtmıştır.(Bir efsane olduğu apaçık ortadadır.)
Yunus Emre'nin tassavufuna göre;
- Vücut(Arapçada maddi varlık anlamına gelir.): Allah'ındır. Yani insan ruhtur. Beden ise ona maddiyatta sınanabilmesi için verilmiş emanettir. Maddi varlık hiç bir zaman insanın olamayacaktır. İnsanın sadece ebedi olarak sahip olabileceği tek şey ruhudur. Zaten insana maddiyatta sınanabilmesi için verilecek her şey geri alınacaktır.
- Şeriat: Şeriat insanın dünyada varması gereken neticenin yoludur.
"Şeriat, tarikat yoldur varana;
Hakikat, marifet ondan içeri."*
Şeriat bir netice olarak görülmemelidir. Aynı zamanda insan şeriat ile yerinde saymamalı sürekli bir şekilde onun bir yol olduğunu bilip ilerlemelidir. Bu konuda Şems(Şems-i Tebrizi)'nin görüşüne benzer. Şems'te şeriatın sonucu bulmak için bir fener olduğunu belirtir. "Neticeye değil de fenere odaklanmak gözleri karartır."**
-Akıl/Ahlak:
Akıl Yunus Emre tasavufunda önem olarak 2. sıradadır, ahlak ise birinci sırada. Akıl ahlakı eğiten şeydir. En üstün insan aklı ahlakını eğiten insandır. Akıl ahlakı eğitmez ise ahlak cüheda kalacaktır. Yalnız bu durum aklın ahlağa düşman olmasından iyidir. Yani eğitilmemiş ahlak, ahlaksızlıktan iyidir.
"İlim, ilim bilmektir.
İlim kendini bilmektir.
Sen kendini bilmez isen;
Ya nice okumaktır."*
*Şiirler çağdaş Türkçeye uyarlanmıştır.
**Şems tasavufunun S.B.AKALAN tarafından yorumlanmış halidir.
Yunus Emre ve Ömer Hayyam konusunda bizi cahillimizden bir nebze de olsa kurtaran Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi'ne minnettarız.