FARKINDASIZLIK
Bir gün daha geçiyordu;
Sıradanlık içinde farklılıkla…
Yine ben,
Yine farklı kişiler ile
Farklı şeyler yaşıyordum.
Farkındasızlıkla…
Farklılığımı özgürlük sanıyor.
Her gün farklı yaşıyordum.
En azından ben öyle sanıyordum.
Ama nihai gün geldiğinde;
Kıyamet kopmuştu…
Derler ya: “ Her şey tersine dönecek.”
Ne tecrübe meçhul ama,
Sahiden olmuş, her şey tersine dönmüştü.
En azından ben öyle sanıyordum…
Hayır, ne deryalar dağ,
Ne de dağlar derya olmuştu.
Çok daha kötüsü;
Farkındalık, farkındasızlık,
Özgürlük, tutsaklık olmuştu.
Veya özgürlük sandığım tutsaklık.
O ara bir mahlûk geldi;
Zevk-i keyif içinde…
“Artık özgürsün”
Gitmesine izin vermedim tabii:
Arkasından;
“Ey gardiyan!” dedim;
“Sen beni nasıl esir ettin?”
“Ah be kendini özgür sanan esirim.”
“Ben sana haz ile mutluluk vaat ettim”
“Sen de hiç direnmedin.”
“Hazın doruklarındaydın tabii…”
“Fark etmedin.”
“Ben sana mutluluk değil;”
“İhtiras verdim”
“E sen de tembellik ettin her cahil gibi.”
“Hiçbir şeyi fark etmedin.”
“Öyle bir hayaldeydin;”
“Özgürlük sandığın kelepçen olmuştu,”
“Sana verdiğim haz; peşinden koştuğun yemin ”
“Ben sana haz vererek;
“İstediğim yere sürükledim.”
Bense ölünce fark ettim;
Hep aynı farkındasızlıkla,
Aynı kişiye itaat etmekteymişim...
MURATHAN MUNGAN
24 Ocak 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder